1.


Hayattaki amaçlarınızı yeniden gözden geçirin



“Bir şeyi gerçekten istediğinizde, onu elde etmemeniz için hiçbir neden yok.” Bu cümle tanıdık geliyor mu? Amaçlarımız üzerinde belli bir dereceye kadar etki sahibi olduğumuz doğrudur ancak hepimiz 100 metrede dünya şampiyonu olabilir miyiz?



Her ne olursa olsun bir şeyleri elde etmeniz gerektiğine ve amacınız dışındaki hiçbir şeyin önemli olmadığına dair saçma düşüncelerden vazgeçmelisiniz. Bu tür düşünceler ekseriyetle kendimizde yanlış olan bir şeyler olduğuna kanaat getirerek depresif bir ruh haline bürünmemize neden olur. Kendimize duyduğumuz güven ve inanç eksikliğinin kaynağı budur.



Gerçekten ne yapabiliriz? Nelere gücümüz yeter? Hepimiz birbirimizden farklıyız. Bu yüzden hangi konularda iyi olduğumuzu, neleri bildiğimizi ve neler yapabileceğimizi anlamak zorundayız. Bunu başardığımızda, hayat bizim için gerçek bir maceraya dönüşür ve mutluluğun kaynağı da budur.





2.

Kendiniz olun



Mutluluk ve mutsuzluk hakkında bildiğimiz bir şeyi sizinle paylaşmak istiyoruz: Eğer aslında olmadığınız bir kişi gibi davranıyorsanız hiçbir zaman mutlu bir insan olamazsınız. Çoğu zaman insanları etkilemek için başka yüzler takınırız. Bazı zamanlarda bunu yapabilirsiniz elbette ancak artık aynada kendi gözlerinizin içine bakamayacağınız kadar abartılmış bir yalanı yaşamanız gerçek bir mutsuzluk nedenidir. Ayrıca çoğu insan, olmadığınız bir kişiymiş gibi davrandığınızda bunu anlayacaktır.





3.

Tatminle mutluluğu ayırt edebilmelisiniz



Yemek yediğimizde tatmin oluruz, mutlu değil. Bu yüzden mutluluğumuz için yemeliyiz, tatmin olmak için değil. Her birimiz mutluluğu içimizde taşıyoruz. Ve de mutluluk, tatminin aksine, uzun soluklu bir duygudur. Yaşamımızın her anında mutlulukla mutsuzluğu ayırt edebiliriz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder